SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

BUYU’ ve İCARE BAHSİ

<< 3547 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا أَبُو كَامِلٍ حَدَّثَنَا خَالِدٌ يَعْنِي ابْنَ الْحَارِثِ حَدَّثَنَا حُسَيْنٌ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ أَنَّ أَبَاهُ أَخْبَرَهُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لَا يَجُوزُ لِامْرَأَةٍ عَطِيَّةٌ إِلَّا بِإِذْنِ زَوْجِهَا

 

Amr b. Şu'ayb'ın babası vasıtasıyla Abdullah b. Amr (r.a)'den rivayet ettiğine göre; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

 

"Bir kadın'ın, kocasının izni olmadan bağışta bulunması caiz değildir."

 

 

Diğer tahric: Nesai, zekat, umra; İbn Mace, hibat; Ahmed b. Hanbel, II, 179, 184, 207.

 

AÇIKLAMA:

 

Bu iki rivavet aslında aynı hadistir. Aralarında isnad farklı­lığı vardır. İbn Mâce'nin rivayetinde; Hz. Nebi (s.a.v.)'in bu sözleri hutbe irade ederken söylediğine işaret edilmektedir.

 

İlk rivayette, "Kadının malında bağışta bulunması..." denilmiş, yani mal kadına izafe edilmiştir. Bunun iki türlü yoruma ihtimali vardır:

 

1- Maksat, kadının kendi malıdır. Hz.Nebi (s.a.v.) kocasının izni olmadan kadınların kendilerine ait mallardan bağış yapamayacaklarını, he­diye veremeyeceklerini ifade buyurmuştur. Bu durumda, yasak tenzîhen mek­ruha hamledilir. Kadınlar; mal idaresinde, mal harcamada yerli yerince ha­reket edemezler, yaptıklarının sonucunu hakkıyla değerlendiremezler. Onun için hediye vermek, bağış yapmak gibi hayır olan şeylerde dahi kocalarına danışmalı, onların iznini almalıdırlar. Âlimlerin çoğunluğuna göre; bu, iyi geçinme ve kocanın gönlünü hoş tutma manasınadır.

 

Malın kadına ait mal olması durumunda ikinci bir ihtimal daha var ki; o da, kadının reşid olmaması halidir. Yani kadın reşid olmadığı takdirde ma­lından verdiği hediye veya bağış kocasının iznine bağlıdır.

 

Âlimlerin cumhuruna göre; kadınların kendi mallarından sadaka ver­meleri, bağışta bulunmaları, hediye vermeleri caizdir. Çünkü Rasûlullah (s.a.v.), kadınları sadaka vermeye teşvik etmiş; onlar da küpelerini, yüzüklerini Bi­lâl (r.a)'in elindeki bir torbaya atmışlardır. Bu da kocalarının izni olmadan olmuştur.

 

Âlimlerden Leys; kadın, kocasının izni olmadan malının üçte birinden az da olsa hediye veremez, bağışta bulunamaz görüşündedir.

 

Tâvûs ve Mâlik'e göre; bir kadın malının üçte birinden azını bağışla­mak veya hediye vermek konusunda kocasının iznine muhtaç değildir. Ama üçte birinden fazlası için onun iznini alması gerekir.

 

Sindî'nin bildirdiğine göre; Şafiî, Kur'an, sünnet ve aklın bu hadisin hi­lâfına delâlet ettiğine işaretle, bu hadisin sabit olamayacağını söylemiştir. Çün­kü kadın, sahibi olduğu malını dilediği gibi tasarruf edebilir.

 

2- Hadiste sözkonusu edilen maldan maksat, kocanın malıdır. Kocanın malı, kadının elinde bulunduğu için mecazen "malında" denilmiştir.

 

Eğer maksat; kocasının malı ise, hadisin zahiri kastedilmiş olur. O za­man hadis haramlığa hamledilir. Yani, kadınların kocalarının malından on­ların izni olmadan bağışta bulunmaları, hediye vermeleri haramdır.